24 Şubat 2016 Çarşamba

Ocak/Şubat Bitenler-Çöpe Gidenler


Selamlar. 
Hemen konuya geçeyim laf kalabalığı olmasın dedim . 
İki adet Benri pamuk: Her zaman kullandığım pamuklar. Gayet yumuşaklar. İndirim olduğu sürece alırım.

Garnier  ve Bioderma Makyaj Temizleme Suları: Gayet memnunum düzenli olarak tekrar alıyorum. Karşılaştırma yazısını şurada yazmıştım. 

Rival de Loop Clean& Care Sabunsuz cilt temizleyici : Ne yazık ki memnun kalmadım yaz kış denedim aşırı kurutan bir temizleyici. Yağlı cildi olanlar deneyebilir ancak.


Alterra Doğal Deodorant/Kadın: Bundan memnundum, uzun süre kalıcı bir deodorant değil kış için daha uygun ancak içerikten dolayı tekrar alırım.

Pure&Soft Daily Protection: İntim temizleyici. Sabunsuz diyor olmasına rağmen aşırı köpürüyordu içim huzursuz kullandım. Sonradan da yapısı bozuldu atıyorum.

Avon Advance Techniques Bukle Belirginleştirici: Bukleleri güzel bir hale getiriyordu ancak yapış yapış yapıyordu. Elim gitmeye gitmye yıllar geçti üzerinden, atıyorum.

Fresh Line morluklar için patatesli göz maskesi : Çok memnun kaldım. Göz altlarında ciddi aydınlanma oluyordu. Gramla satın almıştım ama aylarca gitti, morluk problemim tekrar olursa kesinlikle alırım.


Avon Incandessence Parfüm : Kalıcı olmayan, çiçek ve meyve karışımı bir kokuydu . (Koku tarif etmekte üzerime yoktur :D ) Avonun parfümleri çok güzel kokuyor olmalarına rağmen hiç kalıcı değiller ne yazık ki. Almam.

H&M Kalem Ruj: Başından beri inanılmaz kötü kokuyordu içime bir türlü sinmedi, rengi de bende patladı. Attım.

Nivea Lip Care Star Fruit: Sürdüğüm zamanlarda güzel anılarımın olmadığı lip balm. Böyle bir cenabetlik vardı bunda. :D  Hafif renk verirdi ancak yıllardır bitmedi. Bozulmuştur diye atmak zorunda kaldım.

Wetn Wild Mega Liner Eyeliner.: Şurada yazısını yazmıştım. Çok memnundum. İkinciyi bitirdim.

Konjac Sponge Kırmızı: Bu konjac süngerinin ikincisiydi. Bu yıpranmış ciltler için olanıydı. Daha önce yeşilini kullanmıştım. İkisinden de çok memnundum. Bozulmaya başladığı zaman içi topak topak oldu. Bitkilere gübre olarak koyduk. Şurada yeşil olanını yazmıştım.


Nivea Duşta Vücut Kremi: Çok memnundum. Bu kuru ciltler için olanıydı. Benim cildimi bile az da olsa nemlendiriyordu. Soğuk havalarda banyoda kremlenmek istemediğinde ve acelem olduğunda elim hep buna gitti. Tekrar alırım.

La Roche Posay Toleriane Ultra Nemlendirici : Özel olarak yazısını yazmak istediğim nemlendiricim. Kış boyu kullandım yanında jeli ile birlikte. Sanırım ikisini birlikte 70 lira gibi bir fiyata almıştım. Bitti, elimdeki nemlendiriciler bitince tekrar dönmeyi düşünüyorum.

Benim bitenlerim bu kadardı. Umarım içinde içinize yarayan bir şeyler bulmuşsunuzdur :)


11 Aralık 2015 Cuma

Garnier Micellar Su/Bioderma Sensibio AR Karşılaştırma( Garnier Micellar vs. Bioderma H20)

Selamlar arkadaşlar
Muhtemelen bin kez yazılmış bir karşılaştırma yazısı da ben yazayım bir de benden dinleyin olmaz mı?


Şimdi biliyorsunuz ama ben yine de kısaca bahsedeyim. 
Bu iki arkadaş da makyaj temizlemede kullanılan  ürünlerden. 
İkisi de su kıvamında ve makyajınızı bunlarla temizlemenizin ardından tekrar yıkama gerektirmiyor. 

Kullanımı ise şöyle; ikisini de pamuğa döküp yüzünüze tutup bekletiyorsunuz. Mıknatıs gibi çekip aldığı için, ovalamanıza gerek kalmıyor. Micel kelimesi de oradan geliyor.

Benim tecrübelerime gelirsek:  bence ikisi de, mutlaka az bir pamuk daha alıp gözdeki makyajı çıkarmaya uğraştırıyor. Takma kirpik, sim vs de kullanmıyor olmama rağmen basit makyajlar için bile ikisinde de ne yazık ki ekstra efor harcadım. Tüm yüzümü temizledikten sonra dönüp bir pamuk daha alarak gözümde kalan eyeliner ve rimeli temizzledim.
 Ardından ikisinde de hiç yağlı his kalmıyor. 

Bir artısı daha var ki o da makyaj temizliği ardından tonik gerektirmiyor olması.

Lakin ben sonunda bir fark buldum :D O kadar kusur kadı kızında da olur ama olsun :D 
Bioderma ikisi için de aynı saniye beklediğinizde daha iyi iş çıkarıyor.

Aşağıya görsel olarak ikisine de 30 ar saniye beklediğim aynı göz makyajımın fotoğrafını atıyorum. Çok korkunç farkındayım :D



Elimdekilerin dibinde kaldı. Bunlar bittikten sonra da Avene ve La Roche Posay 'ın da micel suyuna başlayacağım. Daha önce edindim ama ''Biri bitmeden diğerini açma'' diye kendime söz verdim.

Hangisini tercih ediyorsun derseniz Garnier'e dönüp dolaşıp gelirim. Malum yarı yarıya fiyat farkı var. Ama, çok büyük oranı psikolojik olmakla birlikte biraz daha özenilmiş makyaj yaptığımda (bronzer, aydınlatıcı vs) o zaman elim Biodermaya gidiyor.

Daha önce Lorealin misel suyunu da kullanmıştım ama elim bir daha ona gitmedi.

Siz başka misel sular kullandınız mı? 
İyi hafta sonları :)

25 Ekim 2015 Pazar

Uygun Fiyatlı Mac Muadili/MAC Cheap Dupes

Selamlar arkadaşlar 

Bugünün yazısı çoktandır nette ''bunlarla ilgili hiç yazı yok'' eleştirisi gördüğüm bir konu hakkında olacak. Çok konuşan bloggerdan sevgilerle başlıyorum artık :D

Bloggerlar Golden Rose'un gönderdiği bir kaç renk ile ellerindeki MAC rujları karşılaştırmışlardı. E ben nedense o blogger listelerinde olmadığıma göre :P (yazar burada sitem eder), uzun süre kullanıp farkettiğim anda yazsam da birilerine faydam dokunsa öyle değil mi? :)

Benim dudak biraz problemli. Şöyle ki ben nedenini çıldırmış gibi ararken en sonunda blogger arkadaşım Makyajlıcadı ile çektiğimiz videodan sonra durumu çakmış oldum. Kendimi farketmiş oldum yani. Hiç kendime objektif olarak bakmamıştım video çekmediğim için . Arkadaşlar meğer ben gülerken ağzımı kapayıp dişlerimi dışarıda bırakıyormuşum ahahahaa :D Tavşan dişliymişim yani. Böylelikle de ön dişlerim dudağımdaki rujun yarısını söküp alıyormuş :D Çok komik değil mi? 

 Hiç bir ruj dudağımda durmuyor diye söylenirken MAC rujların bu konuda çok iyi olduğunu, her dudakta durduğunu öğrenmiştim. Naptım kuruş kuruş para biriktirip gidip MAC aldım. Ama tabi o da durmadı ben daha bu durumun farkında değilken. Beklediğim kadar durmadı dudağımda.

No lipsticks lasts longer on my lips because of my shape of bunny teeth haha :D So, i gave a MAC lipstick to solve this problem. But it is still not lasts longer as i imagine. 

Sonra net üzerinde bloggerların çok övdüğü bir seriye denk geldim. Golden Rose'un Matte Velvetleri. Madem bu kadar kalıcılarmış bir deneyelim dedim. Gidip içinden sürekli kullanmaya en yatkın olduğum renk olan gül kurusunu buldum aldım.

Than i find Golden Rose Matte Velvet people says which lasts longer.

Veee ta taaammm! Dudağım silinse bile homojen şekilde silindiği için ben artık bunu kullanabilirim diye düşündüm sonra da aklıma evdeki MAC rengi geldi. Aynı makyaj ile denedim kesinlikle aynı mı duruyor ki diye evet. Benim dudaklarımda kesinlikle aynı duruyor!


Soldaki arkadaş MAC in Satin serisinden Twig- Sağ taraftaki ise Golden Rose Matte Velvet 12

Left one MAC Satin- Right one Golden Rose Matte Velvet 12


 Dudağımdaki duruşu ise şu şekilde: 


Fotoğraflara hiç bir şekilde filtre veya photoshop koymadım ki yanıltıcı olmasın. Yalnız uyarayım, benim dudaklarım açık renk olduğu için, rujlar dudağımda olduğundan farklı durabilir.

There is no photoshop or no filter on my pictures but i should warn you; my lips are light color so that the lipsticks can looks different from people to people.

Aralarındaki farklar hakkında söyleyebileceklerim ise şöyle:

- Golden Rose Matte Velvet yarım ton daha pembe alt tonluyken, Mac Twig daha çok kahvelik içeriyor. 

Golden Rose has more pink undertone while Mac Twig has more browny color.

-Kalıcılık konusunda Golden Rose daha başarılıyken, dudaklara dolma konusunda Mac Twig daha az doluyor. Ama homojen olarak silindiği için uzun günlere tercih edecek olsam Golden Rose derim.

Golden Rose lasts a bit longer but it looks more homogeneous when it disappear than MAC twig fades away.

-Elbette ambalaj MAC de daha başarılıyken, Golden Roseda da hiç bir problem yaşamadım.

The packaging looks more elegant on MAC Twig but there is nothing wrong with Golden Rose either.

-İkisi de bir şey yiyip içmeden 4-5 saat rahatça kalıyor. Tabi yukardaki nedenden bende kalışı gülmeme bağlı olarak değişiyor :D 

Both of them lasts 4-5 hours without drinking and eating something but this situation changes with my strange laugh as i told before :D

Golden Rose Matte Velvet şu an 17.90 dı, ben indirimle 9.90 a almıştım. MAC Twig ise 55 lira.
MAC Twig is more expensive than Golden Rose Matte Velvet.
As a result, Golden Rose Matte Velvet is not exactly dupe but very very similar.

Golden Rose Matte Velvet Mac Twige bire bire muadil sayılmasa da çok fazla benzerlikleri olduğu kesin.

Nasıl buldunuz ^^ İyi haftasonları :)


29 Eylül 2015 Salı

Düşük Göz Kapakları için Makyaj ve Bol Sohbet

Selam arkadaşlaar :)

 Blogda yüzümü göstermeye pek niyetim yoktu ama sevgili arkadaşım Ayda (makyajlıcadı) ile binbir sıkıntıya, hastalıklarımıza rağmen göz makyajı çektik.E bu kadar emek de boşa gitmesin değil mi :D

 Hatunun video sabahı  migreni tuttu . Benimse geçmek bilmez gribimin dördüncü günüydü buna rağmen burnum gözlerim şakır şakır akmaya devam etmiş videonun sonuna doğru. 

Baştan uyarayım aşırı uzun bir video olmuş . Sebebiyse bir seneden fazladır yüz yüze görüşemememiz olabilir. :D Yalnız bool ipuculu bir video olmuş düşük göz kapakları olan arkadaşların izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum.

İzlerseniz ve bloğa abone olursanız çok memnun olurum :)

Güzel haftalarınız olsun 





3 Eylül 2015 Perşembe

Ağustosve Temmuz Ayı Bitenleri

Geç kalmış bir bitenler yazısı ve üşengeç bloggerdan bir adet merhaba!
Bugün size geçen ay neler bitirdim bahsedeyim.


1-Watsons Saç Kremi Tüm Saç Tipleri: Kıvırcık saçıma krem yetiştiremiyorum efendim! Denemek için aldığım şampuanlarla da bu şekilde şişe şişe krem almam gerekiyor. Ortalama bir kremden hiç bir farkı yoktu yalnız benim için. Saçımı yeterince açıp bukleleri belirginleştirecek uygun fiyatlı bir krem daha bulamadım.

2-Yves Rocher Boucles Curls Sprey: Kıvırcık saçlar için bukle belirginleştirici oluyor kendisi. Banyo sonrası kullanılıyor durulanmıyor. Tamemen kendi haline bıraktığım saçlarımdan daha iyi bir hal verdiği kesin ama bir köpük kadar değil ne yazık ki! Keşke stoklamasaymışım.

3-Eyüp Sabri Tuncer Zeytinyağlı Krem: Vücuduma sürerek bitirdim ama benim aşırı kuru cildimi yeterince nemlendirmediğini düşünüyorum. Ayrıca ne yazık ki doğal felan değildi. İçeriği kimyasal doluydu. Ya süreriz, onu da süreriz. Ama keşke üzerine doğal yazmasaydınız.

4-Alterra Duschgel Bio Agave ve Aloe Vera Özlü: İçeriğinin diğer duş jellerine göre daha iyi olmasından dolayı tercih ettiğim Rossmannın kendi ürünü. Memnundum temizlik hissi ve kokusundan. Gayet unisex bir kokuydu. Elimdeki stoklar bir gün biterse alabilirim.

5- MariLou Bio Anti Age Krem: Kullanıp bitirdim. Fakat kokusundan hiç hoşlanmıyordum. Anti age özelliğini gördün mü derseniz onu anlayabilecek durumda değilim. 26 yaşındayım. Ama gece bakımında tercih ettiğim bir üründü. Bir daha alacağımı sanmıyorum.

6-Rosense Gül Suyu: Cilt bakımımda tonik yerine kullandığım bir üründü. Bir süre sonra kokusu değişmeye başladı. Sanırım sıcaklara dayanamadı. Yoksa memnun sayılabilirdim.

7-Eyfel Parfüm : Bildiğimiz 5 liralık parfüm :) Parfümü cildime sıkmadığımdan sorun olmayacağını düşünüyordum giysilerle. Elimdeki stoklar tükeninceye kadar almam.

8-Lilibe 70 li Pamuk: Güzel bir pamuk ama artık yüzde 50 nin üzerinde indirim olmadıkça alacağımı sanmıyorum. Çünkü a101, bim felan da artık gayet alınabilir pamuklar çıkardı piyasaya. Onlardan devam edeceğim.

9- Rival de Loop Young Liquid Eyeliner: Bu arkadaştan ciddi manada hiç haz etmedim ne yazık ki. Gözümü kapadığım anda göz kapağıma bulaşıyordu. Kolay sürümlü olmasına rağmen bir sürü kez denedim ve her seferinde aynı şey olunca dayanamadım attım. 

10-Deborah Milano Nail Nourishing Cream: Ülkemizde olmayan bir arkadaştı. Yurt dışından hediye geldi. Güzel nemlendiriyordu ama hiç bir zaman bir kütikül kremi kadar başarılı olamıyor bu tarz ürünler. Zaten alma şansım yok.

11-Garnier Neem Temizleyici Jel : Bu da hoş bir üründü tester gibi denemek için almıştım. Makyaj çıkarmakta çok iyi değildi ama genel temizleyici olarak kurutmadan temizlemesi bence drugstore için gayet az bulunur bir durum.

12- Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu: Gayet anlaşabiliyordum hiç bir reaksiyon da vermedi hassas cildim. Sanırım elimdeki Bioderma ile bir karşılaştırma yazısı gelecek bununla ilgili.

13-Alterra Hydro Göz Kremi: Bu göz kreminden de gayet memnundum. Hiç rahatsızlık vermemişti. Miliaya sebep olmaması zaten benim için mucize sayılır. Tabi her ürün gibi bu da herkeste değişiklik gösterir. Ama ben yine de yoğun kremler kullanmalıyım artık. Mimik dolayısıyla kırışıklarım başladı çünkü. Bunu 20 yaş üstü makyaj yapmaya başlamış sorunsuz gözlere önerebilirim.

14-Rival de Loop Salatalık Özlü Yüz Yıkama Jeli: Güzel bir temizleme hissi vardı ama ne yazık ki kurutuyordu. Sabunsuz olması güzel bir seçenek ama. Sabunsuz nasıl kurutuyor bilemedim? ! Ya belki de benim cildim çok nemsiz. Anlayamıyorum.

15-Essence Studio Nails Fast Cuticle Remover: Ülkemizde hiç görmedim ama mutlaka çıkıyordur. Kütiküllerimi 4-5 günde bir itmek zorunda kalan bir insan olduğum için o pırtık pırtık görüntüyü alması iyi oluyordu bitince bulamadım zaten alternatiflerden burada ve instagramda bahsedeceğim.

16-Divinia Deep Cleansing Oil: Resmen yağ şeklinde köpüren bir temizleyiciydi. Temizlemesi de kurutmaması da güzeldi ancak 3 çeşit paraben vardı. He o kadar takmıyorum parabene ama, diğer tüm bakım ürünleriyle düşününce ciddi oranda kanserojen almayayım diyorum daha fazla.

17-Loreal Perfect Clean Köpük Krem: Vallahi sırf ortasından çıkan temizleme zımbırtısı yüzünden aldım desem yeri. Artık drugstorelardan misel su hariç temizleyici almamaya karar vereceğim gibi görünüyor. Hepsi beni kurutuyor!

18-Isana Med Üreli Şampuan: Öyle üre deyince aklınıza hemen çiş gelmesin :D Yumuşatma vaadli bir içerik o. Ancak benim kazık saçlarımı o kadar da düzeltemedi. Saçım biraz kendine geldiğinde bir kez daha alıp deneyebilirim.

19-Urtekram Organik Floridsiz Diş Macunu: Bu içeriği çok temiz bir arkadaşımız. Duranceden indirimde almıştım. Ama bana organik diş macunları temizlik hissi vermiyor buna emin oldum. Elimdekiler bitince yine de dönebilirim çünkü hassasiyetimi azdırmıyorlar.

20-The Balm What is Your Type-Tall Dark Handsome: Uzunluk veren bir maskaraydı. Göz altlarıma dağılma yapmama en önemli özelliğinde de benden iyi puan almıştı :D İndirimde 22 ye felan denk gelmişti diye hatırlıyorum. Hoşuma giden bir şey bulamazsam dönebilirim tekrar.

21- Rossmann Kaş Fırçası: Aşırı sert olan bu fırçayı nasıl kullanıyorlar düşünüp durdum. Her yolu denedim anlaşamadım. Bir tarafı ince uçluydu o tarafla da eyeliner denedim defalarca ama onu da başaramadım. En sonunda attım gitti.

22- Bromelain 500 mcg(2 şişe): Ameliyat sonrası şişliklerini indirmeye yardımcı bir besin desteği. Faydası olmuştur  diye düşünüyorum. Çünkü inanılmaz bir ödem yapmıştı tüm vücudum. Çoğu gittiğine göre demek ki fayda etti. Ayrıca alerjiye de iyi gelen ananas özü içeriğinden oluşuyormuş. C vitamini takviyesi içerdiği için de sigara içenlere de tavsiye ediliyor. 

Evet Temmuz ve Ağustos aylarının bitenleri bunlardı arkadaşlar. Tabiki bu kadar temizleme ürününü bu sürede bitirmedim bunlar yarım yarım kalıp da ayın içine denk gelmiş oldukları için böyle oldular.

Kullanıp memnun kaldığınız bir şey var mı bunlardan? 
Herkese sevgiler.

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Ecotools Eye Enhancing Duo Set - İki taraflı fırçalar ile tüm göz makyajını çıkartmak

Selamlar
Gratis indirim yaptığında hepimiz mutlaka bir şeyler alır olduk. Yalnız benim her zamanki gibi şikayetim var tüm drugtorelara, sesimi duyan var mı bilmiyorum ama lütfen artık normal fiyatın üzerine iki misli fiyat koyup indirmiş gibi yapmayın! Yemiyoruz. 

Ama sanırım tanıtım fiyatı kaynaklı, bayağı normalleşmiş bir fiyat ile 21.75 e bu setin sahibi oldum.

Her neyse efendim bahsedeceğim arkadaş yeni çıkan çift taraflı fırçalardan oluşan ikili set. Şu şekilde bildiğimiz Ecotools zımbırtısı içerisinde geliyor (adı aklıma gelmediyse demek ki :)) 


Bence makyaja yeni başlayanlar için çok harika düşünülmüş bir set. Normalde de elim buna gitmeye başlamıştı ki , tüm makyajımı dün bununla denedim sırf bu yazıyı yazmak için. Veeee ta- taaaa! Tam istediğim gibi seyahetlere götüreceğim acil durum kitini buldum sanırım.

Ecotools hayvanlar üzerinde test yapmayan bir firma. Fırça saplarını bambudan, şu aliminyum görünen bakıra dönük kısımları da dönüştürülebilir metaryelden yapıyorlarmış. O yüzden bizden bir artıyı zaten alıyor. Daha önce göz setini ve concealer brushı da denediğim ve memnun kaldığım için şans vermek istedim. Gelelim ayrıntılara:



Fırçaların üzerine nasıl yazıldıysa size de aynı şekilde aktarmak istedim. Lakin Ecotools yazısının görünmesi açısından diğer taraflarını çekmeyi akıl edememişim :)

Ben daha önce de bahsettiğim üzere düşük göz kapaklarına sahibim. Dolayısıyla makyaj yapmak hele hele far sürmek çok zevksizdi. Makyaj yapmak eziyet haline geliyordu. Sorunumu çözdüm sanırım. 4-5 kere denedim ve en sonunda bu iki fırçayla tüm makyajı nasıl çıkarırım buldum.

Mesela seyahete gittim ve sadece bunları götürmüşüm farz-ı misal :) 
Öncelikle şu ''blend'' dediği şahane karıştırma fırçası ile gözümün olmayan katlanma bölgesinin üzerinden kendime hayali bir katlanma bölgesi oluşturuyorum.  Bu büyük ihtimalle tenimden 3-4 ton koyu bir taupe ile oluyor. Bazen onu göz kapağıma da diğer renklere baz olması açısından uyguluyorum.  Sonra diğer fırçada ''shade'' diye geçen fırça tarafıyla gözümün görünen eyelid kısmına açık renk bir far uyguluyorum. Sonra şu soldaki fırçanın ''smudge'' tarafı ile gözümün dış v sine dikkatli bi şekilde koyu renk bir far uyguluyorum. Tüm bunları tekrar blending brush alıp (peçeteye sürüp önceki işlemden kalan  rengi temizledikten sonra elbette) gözümün dış v sine ve hayali katlanma bölgeme doğru dağıtıyorum. Sonra aynı işlemi tekrar blend brusha biraz far alarak yineliyorum ki daha derin bir ifade elde edeyim. En sonunda da ''define'' tarafı ile üst kirpik diplerime istediğim renk bir far geçip uçlara doğru eyeliner şeklinde uzatıyorum. Bazen bu fırçanın ''smudge'' tarafı ile gözümün altına sürdüğüm farı da dağıtarak işlemi tamamlıyorum.

Sadece hafif günlük bir göz makyajı isterseniz de blend yazan kısımla isteğiniz bir farı göz kapağınıza uygulayabilirsiniz. Hem oraya sanki bir şey yapıştırmışsınız da renk vermişsiniz gibi durmaz- doğal durur; hem de acele makyajlara bire bir olur. Tabi ben bunu düşük göz kapağım nedeniyle yapamıyorum. İlla en az iki renk far uygulamalıyım ki geçiş olsun gözüm şişmiş gibi durmasın.

Ayrıca dört-beş kere denemiş olmama rağmen hiç bir şekilde gözümde irritasyona sebep olmadı. Yine de bu herkese göre değişiklik gösterir tabi ki.

Fırçalarda henüz dökülme olmadı. Yıkarken de olacağını pek düşünmüyorum çünkü tıpkı diğer Ecotools fırçaları gibi yapıları.

 Tek sıkıntısı saklamak açısından olur. İki taraflı fırçaların böyle bir sıkıntısı var. Dik bir şekilde koyarsanız diğer tarafı mahvolur. Ben yatık vaziyette muhafaza ediyorum. Yer kaplaması açısından zorluk oluyor.

Heh; sırf bu iki fırçayla tüm göz makyajı nasıl olacak ki? diyenlere akıl olsun diye sizler için özellikle dün sırf bu fırçalarla makyaj denemiş oldum. Ben gayet başarılı buldum. Özellikle indirimlerde tadından yenmez sanki.

Deneyeniniz var mı acep ? ^^ 
Herkese iyi haftasonları.


19 Temmuz 2015 Pazar

Ankarada Eymir Gölü ve Intervan Bisiklet Kiralama Rezaleti

Selamlar arkadaşlar 

Daha önce de bahsettiğim gibi bloğu sadece kozmetik amaçlı açmadım. Gerçekten beğenip beğenmediğim her şey benim için önemli. Bu da onu kanıtlayan yazılardan bir diğeri olacak.

Ankarada gidilip görülecek çok yer mi var ki? Hayır , pek öyle denemez aslında. İstanbul gibi adalarımız yok, tarihi mekanlarımız yok, denizimiz yok ama gölümüz var  :) Bize bu şehri sevdiren göl Odtü'nün Eymir Gölü. 

Buranın balık ekmek yenebilecek büfeleri, güzel restauranları var. Yaz kış gidip kafa dinlenecek bir yer. Özellikle göl kenarında bisiklete binmek isteyen herkese tavsiye edebileceğim bir yer. 

ANCAK ...

Zevkini çkarcağım bir şey olursa mutlaka onun sonunda kötü bir şey yaşanır ya, bu  gün de o günlerden biriydi sanırım. Hiç şansım da yoktur zaten. Her neyse. 

Dün gittik bir güzel gezdik, 2 arkadaş olarak Intervan bisiklet kiralamada 3 saati 20 lira olmak üzere anlaştık. Burada bisiklet kiralama saat başına 10 lira arkadaşlar. Nüfus cüzdanınızı teslim ederek alıyorsunuz bisikletlerinizi. Kendiniz seçebiliyorsunuz felan. Aldğım bisikletin de freni tutmuyormuş.Bu arada bisikletlerinizi nereden alırsanız alın mutlaka kontrol edin. 

 Neyse karlı iş yaptık sandık. Tam gün kiralamak isterseniz eğer 30 lira verip bu işten kurtuluyormuşsunuz. KİŞİ BAŞI 30 LİRA GÜNLÜK zaten çok pahalı olduğunu düşünüyordum ki orada yüzlerce kişinin bisiklet sürdüğünü düşünürseniz bu gerçekten çok büyük bir meblağ.

Neyse fotoğraflar çekildik, yedik içtik büfenin etrafında felan...Zamanın çoğunda binemedik bile bisiklete. Saat 14:10 ile 18:00 arasında bisiklet yanımızdaydı. Aklımızdan ''Büyük ihtimal tam gün kirası alırlar 4 saat için, yani 30 lira, biz de 20 şer vermiştik zaten, 10 lira daha veririz'' diye gidip kiralama şirketinde bisikleti teslim etmeyi düşünüyorduk. (Bu arada gölün etrafı 11 kilometre imiş, yani zaten 1 saat, 2 saat felan o gölün etrafında turlamak için yeterli olmaz. Bir dakika fazlanın bile fiyatını bir saat olarak ödersiniz.)

Annemin ' Herhalde tam gün oluyor'' demesiyle birlikte, oradaki bayanın 'Hayır, saat başı aldınız siz, 20 şer daha vereceksiniz '' diye bağırması bir oldu.Bir yandan da kasanın altında çekmece gibi bir şeyden çıakrdığı paraları sayıyordu iştahla.

 Yanımda en yakın arkadaşım ve annem var. Anneme bağırması ile birlikte benim sinir sıçramam başladı. Normalde sabırlı insanım ama aileme saygısızlık yapılmasına asla tahammül edemiyorum. Neyse susuyordum, en yakın arkadaşım da orada bir şeyler söyledi ama kadının pazarlığa zerre tahammülü yoktu. Ona da sesini yükseltmiş ve çok katı şekilde konuşmaya devam edince, zaten parayı verip dönmek isterken birden içimden geçeni yaptım. Arkadaşıma çok yakın mesafeden ve sessiz olarak ''Ne kadar para kazanıyorlardır kimbilir'' dedim. Gayriihtiyari. Sonuçta iç sesiniz dışınıza yansır ya  şok halinde, aynen öyle oldu. Kadınla bire bir bile konuşmadım yani. Birden; muabbetimize atladı. ''Ne kadar kazandığım seni ilgilendirmez!!!!!!!!!!!!!!!, TERBİYESİZ''

Arkadaşlar inanın elim ayağım titremeye başladı. ''Evet ilgilendirmez ama bir daha asla da gelmem, geleni de göndermem buraya'' dedim.  (Olaya bakın terbiyesizlik yapan kendisi olmasına rağmen bir de bana terbiyesiz damgasını yapıştırdı orada. )

Kadın ısrarla bağırıp '' Parayı da ver bir daha da gelme istemiyorum seni burada'' diye bağırmaya devam etti. Ben de '' Hayatta gelmem zaten, ama bunu akşam da internete  yazacağım, birileri okur nasılsa'' dedim yüksek sesle. ''O zaman yalancının tekisin'' diye bağırıyor hala. ''Blogda hiç bir zaman yalan söylemedim şimdiye kadar'' dedim. Ama elim ayağım titriyordu artık. Yanına almış iki tane  ufacık tefecik kız bir de adam. Adam gitti ilerde sessiz sedasız durdu öylece tartışmaya girmedi bile. Kadın çok yüksek ihtimalle ona güveniyordu. Karşısına almış kendinden onlarca yaş küçük, kısa ve daha çelimsiz birini ya, genellikle ezmeye çalışır böyleleri. He bu arada aklınızda bulunsun, asla da yanınızda birileri daha tartışırken tek başlarına tartışmazlar, mutlaka sizi tek yakalarlar.

Parayı masaya resmen fırlattım. Zaten önüne düşmek üzere olan parayı havada kaptı kadın. ''Haram olsun'' dedim.  O da ''Bisiklet de sana haram olsun'' dedi. ''Bisikletin nesi haram olacak zaten kazıkladın'' dedim. Bir yandan bana bağırmaya devam ediyordu o an sadece ses kulaklarımda vonluyordu artık. Ne dediğini bile dinleyemedim. Ardından da;  ''Müşteri her zaman haklıdır sen halen bağırıyorsun'' dedim. Sonra baktım arkadaşım tedirgin oldu. Sırtımdan beni iterek ortamdan uzaklaştırmaya çalıştı. O beni  ''Hadi gidelim artık sakin ol'' diye ittirmeseydi ben orda ciddi ciddi kavgaya karışırdım arkadaşlar. Oradan ayrılırken de ''Canın cehenneme'' diye bağırmışım. Amerikanvari olmuş biraz :D Sonrasında çok güldük arkadaşımla. 

 Kadın hiç susmadı arkadaşlar. Bana bu şekilde bağırılıp saygısızlık yapılmasını da hiç sevmem. Hiç dayanamayacağım  şey. Hayatımda dayanamadğım iki şey varsa biri adaletsizlik, diğeri aileme saygısızlık. Haksız kazancı zaten saymıyorum, tartışma sebebimiz o.

Sonrasında annemleri aradım arabayla gidecektik. Ama o kadar sinirliyim ki yaklaşık 2.5 mislim uzunluğunda ve genişliğinde olan o kadından hıncımı alamıyorum. Saygısızlığı yüzünden elim ayağım titriyor. Keşke bir laf daha dese de direkt dalsam diye düşündüm. Annemler arabayla gelmeyi geciktirince özellikle oralarda gezindim tek bir laf daha söylesin diye. Söylemedi. Söyleseydi gerçekten gözüm dönmüştü.

Lakin şunu unutuyorum. Böyle insanlar genellikle boş gezmez. Mutlaka silahı vs vardır. Tedariklidir yani. Neresinden ne çıkaracağı belli olmaz. Zaten o nedenle nüfus cüzdanını alıyor ki itiraz edemeyesin.  Olur da itiraz edersen diye öyle bağıran, sana terbiyesiz diyerek yansıtma yapan insan cinslerini koyuyorlar oraya. Biraz kafası bozulsa para için adam öldürür belki. Bu benim sonradan aklıma geldi. 

Sonuç olarak arkadaşlar, 20şerden 40 lira fazladan almak için kadın neredeyse kan çıkarıyordu. 40 ardan 80 lira verip über kazıklandığımız yetmiyormuş gibi, güzelim günümüzün sonu da kötü bitti. INTERVAN BİSİKLET KİRALAMAYI BU NEDENLERDEN DOLAYI ASLA VE ASLA TAVSİYE ETMİYORUM. Aklınız varsa gider iki adım ötede, at çiftliğinin hemen yanından veya bu Intervan kiralamanın karşısındaki kiralamacılardan kiralarsınız. Belki bu kadar saygısızlık görmezsiniz.

Hepinize güzel günler diliyorum. Kimseyle böyle tartışmalar yaşamamanız dileğiyle.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...